26.5.05

Geleceğe Dair Planlar Yapmalıyım...


Bugün prangamdan kurtuldum. Bitecek biliyorum ama bir süre tatilim.

Bu tatil hiç bitmesin, bu sorumsuzluk hiç bitmesin ama ben sıkıldığım zaman mesleğimi icra edebileyim. Canım sıkılınca da kaçıp gidebileyim. Öyle essin günlerce evden çıkmayayım. Karmaşık, karanlık, yaşadığım şey Kaos değil de ne. Düpedüz belirsizlik.
İstiyorum ki...

Gene annem odama meyve getirsin ben göndereyim "istemiyorum!" diyeyim. Gideyim başka şehire tamam ama gene de annemle atışabileyim, babama naz yapayım, beni kızdırsın ona küseyim, sonra barışmaya çalışsın. Benim dolapta kalan son sütlacımı yediği için annemle kavga etsinler. Bir yere giderken sen de gel diye ısrar etsinler ben gitmeyeyim, bazen içimden taşan sevgiyle peşlerine takılayım. Arkadaşımda kaldığım gecelerde babam arayıp "eee gelmiycekmisin cidden?" desin ben de "cidden" diyeyim. Ertesi gün eve döndüğümde özlemle "ayyy bana hatırlatın bir daha başkasının evinde kalmayayım" diye tembihleyeyim. Onlar hatırlatsınlar ben olsun deyip yine de gideyim.

Tayinim çıksın hiç bilmediğim bir şehre, birbirinden sevimli öğrencilerim olsun. Ama gittiğim yerde de Kızılay'a inip arkadaşlarla takılabileyim. Kuzenle Kuğulu'ya çıkabileyim. Zombie'yle küsüp küsüp barışalım, sinemaya gidelim diye baskı yapsın ben de kızayım "aaaaaaaaaaaaaaa" diyeyim, unutamadığımız aşklarımızı konuşalım hangimiz daha kötü durumdayız yarış yapalım, çaresiz birbirimize destek olmaya söz verelim. Ewlatla konuşayım, gecelerce onunla hayatın moktanlığından dem vuralım. Esra sabahın bi köründe arayıp sorunlarını anlatsın ben de derdine derman olmaya çalışayım, 'lanet olsun laan!' diye içimden geçirip sabır Esra sabır diyeyim. Öznur'la amfide çay içelim saatlerce oturalım, semt servisini kaçırıp dolmuşla inmek zorunda kalalım.

Para kazanayım, maaşımı alayım, evim olsun o evi döndüreyim kazandığım paramla, günlerce tek öğün doritos panço ile doyurayım karnımı, bazen kendime kumpir yapayım dev boyutlarda. Sıkılınca İstanbul'a kaçıp ablamla Taksim'e, Ortaköy'e, Bostancı'ya, Kadıköy'e gidebileyim. Nurcan ve Murat akşam gezmesine gelsin, biz gidelim onlara. Orkun bize rehberlik yapıp İstanbul'un turistik yerlerini gezdirsin.

Hastalandığımda annem başımdan ayrılmasın, babam ilaçlarımı takip etsin bana okaliptus, kekik, ıhlamur, greyfurt suyu getirsin, ben "içmem yaa içmem" diye direneyim. Ablam gelsin Ankara'ya birlikte alış-veriş yapalım. Gecenin bir yarısı elimizde poşetlerle eve girip aldığımız şeyleri deneyelim aynanın karşısında. Ne kadar yorulmuşuz yaa diye hayıflanalım. Sabahları çıkmak için hazırlanalım uzun uzun.

Telefon faturam için kızsınlar bana, annem her gece gelip "yat artık" desin. Babam gecenin bi yarısı uyanıp "sen de mi uyuyamadın" desin. Sırtına masaj yapmamı istesin, ben yapayım "yeter mi?" diyeyim...

Arkadaşlarım gelsin, onlar uyurken ben internete gireyim, son indirdiğim şarkıları dinleteyim onlara. Playback yapayım onlar da "nasıl ezberledin yaa" diye şaşırsınlar. Ders çalışmaktan kaytarmamıza gerek de kalmamışken...

Bitmesin yani bu özgürlük. Kendimi yorgun argın evden işe - işten eve bulmayayım, prangalarla bağlanmış olmayayım. Alış-veriş yapmak için hafta sonunu beklemeyeyim, eve dönmek ya da İstanbul'a gitmek için tatilleri saymayayım. Özlemeyeyim annemi, babamı, ablamı, kuzeni, arkadaşlarımı, Ankara'yı... Bitmesin. Bitse de bitmesin...

Hepsini birden yapabilmenin yolunu bulmalıyım...

21.01.2003


"Vay be!" diyorum. Okulun bittiği gün yazdığım bir yazı bu. Ne fantastik düşüncelerim varmış (puhaha). Düşününce tüm bu yaşadıklarım dilediğim şeylermiş zaten. Hepsini birden yapabilmenin yolunu bulmuşum. Ne sevindirici... Keşke biraz daha aksiyon dileseymişim :D

Arada eksikler var tabi.. Kendi evimi kurup çekip çevirme kısmı. Ama fikirler değişir. İstemiyorum öyle birşey. Böyle rahat. :D Seviyorum hayatı, iyi kötü tüm koşulları ve zıpaları.Arkadaşlık tarihine kayıp olarak düşen isimler de var, 3 eksik 5 fazla gidiyoruz.

Prangalarımdan kurtulduğumu söylemişim oysa başka prangalar bağlanıyor ayaklarımıza, geçiyor, yine geliyor. Hayat bu devam ediyor. Bir bakıyorsun hiç bitmeyecek sandığımız zamanlar su gibi geçmiş. Bakalım, 3 sene sonra yerim umarım şimdikinden de güzel olur.