10.10.05

Aquarium

Nasıl isterdim, nasıl isterdim burada olmanı.
Biz yalnızca iki yitik ruhuz bir akvaryumda yüzen,
yıllardır aynı eski toprakları aşındırarak.
Ne bulduk ki?
Aynı eski korkuları
Keşke burada olsaydın.

Pink Floyd
Şu günlerde suyun içindeki erimiş mutluluğu solungaçlarımdan kanıma sindirmeye çalışırken buluyorum kendimi. Gülümseyişim kararsızlığımdan ileri geliyor, pek de bilinçli sayılmaz. Tüm tutarlılığımı suyun yüzeyinde ters dönmüş görmekten korkuyordum, gördüm...

'Sen' diye bir kavramı tanımıyorum. Sadece yitik ruhlar var akvaryumun içinde eriyip giden ve hiç birisi 'sen' değil. 'Ben' de yokum korkarım. Zaten sudaki aksimden ibaretse yüzüm, yok olup gitmeli, suya akmalı yüzüm. Görmek istemiyorum! Sadece bilmek istiyorum bir akvaryumun taşıyabileceği hüzün ne kadardır? ve sığdırabilir mi tutarsızlığımı?