3.5.06

Can Kırıkları

Benim belki de gizli bir bildiğim var
Elbette ağlarım, benim can kırıklarım var!
Senin gördüğün yanağımdan süzülenler
Asıl içimde, içinde yüzdüğüm bir deniz var!

Tüm gün dilimin ucunda duran, bazen kısık sesli bazen de çığlık çığlığa zehirlediğim havayı bir kaç melodili cümle bu. Şebnem Ferah yapmış sağolsun. İçimdeki "ben", yansıttığım yüzlerce "ben" ve hatta yazdığım herşey içinde can kırıklarım (kırıntılarım) var.

Bugün dışarı çıktım, dolaştım birkaç saat (2,5 saat). Öyle sessiz birkaç saatti. Ablamla eskiden dolaştığımız yerlere gittim, ağaçlar çok büyümüş. Çok güzel yeşillenmiş heryer. Sonra ablamı aradım, onunla hep oturduğumuz yerde oturdum. Harika bir nostalji atmosferiydi. Yeğenim doğunca üçümüz geliriz artık :D :P Yanımda fotoğraf makinası da vardı. Hatta sitede dolaşırken diğer bloktaki çocuklarla tanıştım, fotoğraflarını çektim, onlar da benimkini çektiler. Çocuklar gerçekten sorgusuz sualsiz samimilik kurabilen eşsiz yaşam formları. O yüzden kaybetmekten korkuyorumdur belki de çocuk yanımı.

Öndeki küçük pek yamandı, aldı makinayı geç bakalım diye çekti fotoğrafımızı. Bu pozu da o ayarladı "geç yana, hah ben de öne geçeyim" şeklinde :D Zıpa!

Dün yine komşumla görüştük, David Gilmour, Roger Waters konusu açılmadı :) Ama benim sert müziklere ilgi duymam nedense pek garip karşılanıyor. Bunu bana herkes söylüyor. Çok hanımhanımcık da sayılmam ama :P

Yine konuştuğumuz bir konu hakkında keşfettiklerim var. Bundan 15-20 gün önce " Şu birkaç günlük süreçte blogun bir insanın hayatını ne ölçütte yansıtabileceğini keşfettim. Şaşkınım..." yazmıştım. Blog insanın kendisini istediği gibi şekillendirebileceği bir yer. Kötüye kullanılabilir. Ayrıca gerçekleri yansız yazsanız bile bu okuyanın yorumlarına çok açık. O yüzden insanları uyarmak gerek ve ben kaos ile ilgili yazımın başındaki uyarıya dikkat çekmek istiyorum. :)

Uyarı: Yazının sonunda karşılabilecek iyi ya da kötü sonuçlardan ötürü mesuliyet kabul edilmez!