31.1.06

Kış

Gelişimsel sürecin bir parçasıydı herşey. Beğeniler, istekler, idealler teker teker değiştiler. Metamorfozumu basitçe sınıflayamayacak kadar çok ve karmaşık başkalaşımlar geçirdim. Şu an olduğum yerden memnun muyum diye düşünüyorum sık sık. Çok değiştim. Periyodik aralıklarla... çocukluğum, gençliğim... hâlâ gençliğim. 33 yaşımdaki halimi merak etmekteyim.
Neyse bitmez bu içsel med-cezirler...

Ne kadar soğuk yaa. Donuyorum! Bunda normal olmayan birşeyler var. Bütün sohbetler üşüme ve yaza özlem üzerine kurulu. Bugün çok ilginç birşey keşfettim. Bizim zıpalar üşümüyorlar. Üşüdüklerini bilmiyorlar. Neden acaba... Metabolizmaları mı hızlı çalışıyordur nedir? Dersteyiz, ben donuyorum tir tir titriyorum, hatta öğretmenler odasında Ayşe Hocayla montlarımızı giyip oturduk (kalorifer dokunulmayacak kadar iyi yanmasına rağmen ısınmıyor koca dersane) derste sordum "siz de üşüyor musunuz?" diye "yooo, hiç üşümüyoruz" dediler. Ayşe'nin söylediğine göre onlar üşüdüklerini bilmezlermiş, o yüzden hasta olurlarmış :D Bana pek mantıklı gelmedi tabii :)))

Günlerdir bloggerın bu güzide sayfasını açıp yeni fotograf makinem hakkında bir not düşeyim diyorum ama daha çok flickrda takılıp fotografları değerlendirmeye çalışıyorum. Haa ayrı bir sinir konusu da şu; bir web cam.le dünyanın fotografını çektim, şimdi makine var ama çekecek tek kare bulamıyorum. Hava berbat, iç karartıcı bir gri. Şu mevsim geçseydi ya da havalar 10 derece kadar ısınsa ona da razıyız. Karlar erisin...