13.8.06

Ankara bir başka güzel

Yaz kursları var dersanede maratona biraz erken başladık bu sene, zaten derginin işleri yüzünden temmuz sonuna doğru bitirmiştik işleri... 15 gün tatil ya yaptık ya yapmadık. Kim demiş öğretmenlerin 3 ay tatili var diye. Hikaye!

Neyse bunların hepsi imdada yetişen hadiseler, zira aklımı kaçırmak üzereydim son yazılarımdan da anlaşılacağı üzre. Şimdi iyiyim. Eğlenceli sınıf diyalogları ve öğretmenler odası esprileri ile düşünsel dünyamdan olabildiğince uzaklaşmaya çalışıyorum. En azından elimden geleni yapıyorum.

Dün öğretmenler odasında bir kişinin kendi talihsizliğinin mimarı olabileceği üzerine, çapını aşamayan bir yörünge etrafında, olabildiğince sığ analizler yapmaya çalıştık. Her 'yalnızlık' öğretisine sahip kişinin kendine dersler çıkarabileceği tarzda sosyal mesajlar verdik. Gece Bilal'le havadan sudan konuşurken "belki de istediğin şey yaşadığın çerçeveye teğet geçiyordur haa?" şeklinde bir cümle kuruverdi. Kastettiği şey söz ettiğim konuyla ilgili değildi ya da konumuzun oradaki odağı ben değildim :D ama cümle bu konuya da cuk diye oturuyor. Şaşırdım sadece... Konunun sonunda bu mimari kabiliyetin -eğer varsa- (bilemiyoruz) yeni bir dünya kurmada kullanılabilitesi üzerine yorumlar döktürülebilirdi. Bilal'in kastettiği 'çerçevenin dışı' denenebilirdi arayış için. Teğete 90 derecelik açıyla yaklaşılabilirdi. Kim bilir? Sadece aklıma geldi diye not düşüyorum.

Neyse boşverelim bunları. Kuzenim geliyor!

Bir insanın sahip olabileceği en iyi sırdaş, dert ortağı, sanal dünyamın Clarissa'sı ya da Sam'i :P İstanbul'a giderken beni yalnız bırakmayan ve dahi nereye gitsem başıma kakmadan benimle gelebilecek yegane insan, kuzenim, kardeşim bugün Ankara'ya geliyor! Hem de temelli. Artık Ankara bir başka güzel :)