17.8.06

ve sorar...

Ne kadar kimsesiz yaşıyorum duyguları. Bazen ne kadar yalnız olduğumu hissediyorum kalabalık içinde. Mutluluğun yol haritasını yüzlerce kez kestirmeden keşfetmeme rağmen sevdiğim işkenceye dönüyorum. Mecnun muyum ben?

Oysa aşk içimde harlanmayan ateş gibi inceden inceye sızlar ama yakmaz bir türlü beni, ısıtmaz. Tüter dumanı, içimi boğar ancak. Defalarca kez aynı gereksiz teferruatlara takılıp kalırım ben de. Artık rengi iyice siyahlaşan suyu oluğunu açamayan akışına bırakırım yine... Sonra yine müdahale eder, yine akışına bırakırım ve yine...

Ey aşk! İçimdeki özlem de olmasa kim körükler ateşini! Kim yakar kavurur. Sen çöllerde susuz kalmayı göze alabilir misin leylân için? Senin aşkın ne?