20.7.05

Büyüdük

Dün ablamla dışarı çıkmıştık, birşeyler yedikten sonra aynı üniversite yıllarımızdaki gibi amaçsızca dolaştık Konur'da, Yüksel'de. Artık hiç tanımadığımız yüzler var. Eskiden mutlaka birkaç kişiyle karşılaşırdık orda. Zamanın tüm asi tipleri ya arkadaşımızdı ya da simaen tanıdıktı. Mimli tipler bilirsiniz...

Çok eskiden Yüksel'de Limon Company vardı, şimdi yerine şu bazaarlardan açmışlar. Girip bir bakalım dedik, öyle birşey alacağımızdan değil, kelebekli kolyelere bakıyoruz, bu güzel bu değil oynuyoruz... Derken 4 çocuk belirdi, belli ki punklar, küçükler, pek de tatlılar (yani tam zıpalar). Birisi birden düştü yere bayıldı, ablamın tam arkasında. "Ayy ne oluyor, tutun çocuklar tutun" diye çığlık attı ablam, tuttular oturtacak bir yer ararlarken çocuk bir daha kendini bıraktı. Elimde bir şişe buz gibi su vardı, hemen ensesini ve başını ıslattım, yüzüne sürdüm falan, çocuk kendine geldi biraz ama eli ayağı titriyor. Arkadaşları kollarından tuttu dışarı çıkardılar, ablamla ben peşlerinde. Bir apartmanın önünde karo taşlar vardı oraya oturttular kendine gelmesini bekliyorlar. Yok o öyle olmaz dedik. "Yat bakayım sen yere, kaldır şu ayaklarını" dedik, yattı çocuk. Görseniz pek de tatlı. 16-17 yaşlarında olmalı, saçların öndekiler arkaya arkadakiler öne doğru jöleli olan tiplerden :) "Daha önce de oldu mu? Hep olur mu sana?" gibisinden sorular sorduk "yok" dedi. "Aç mısın?" dedik, "Yeni yedik" dediler. "Güneşte çok dolaştınız heralde dedik", "olabilir, az önce kulağını deldirdik ondan olabilir mi?" dediler. Güldük, ablam "Hah, işte ondan, sıktın kendini, bir daha da kulak mulak deldirme!" diye ayar verdi, yine güldük iyi hadi biz gidelim dedik, giderken de büfeden çikolata ve su alıp bıraktık çocuklara, teşekkür falan ettiler, gittik.

Düşünüyorum da insan büyüdükçe ruhu duruluyor. Bir zamanlar orası Limon Companyken yanındaki boşlukta takılırdık biz, gitar muhabbetlerimiz olurdu. Kış soğuğunda paraları katıştırıp artık gitarı kim çalıyorsa (yarım eldivenle) ona çay alır, donarak otururduk. Daha nice salakça işler. Şimdi çocuklara birşeyler tembih edişimiz hele hele ablamın kulak deldirme konusuna bakışı bu fikre iyice kapılmama neden oldu. Hey gidi yıllar diyorum...