31.8.05

Dharma Yayınları


Önceki yazılarımda da anlattığım gibi Dharma Yayınlarından (http://dukkan.dharma.com.tr adresinden) internet aracılığıyla sipariş ettiğim ve gelmemekte direnen kitap bugün itibariyle elime geçti. Yani 8. gün! Kitabı geç de olsa aldım ama iş yaptığını sanan, geliştiklerini zanneden, teknolojiye ayak uydurduk diye geçinen kimseye ilk etapta inanmamak gerektiğini öğrendim. Aldığım dersler karşılığında para kaybetmek beni fazla üzmez, kaybettiğim zaman yanında esemesi olamaz.

Geçen gün Dharma Yayıncılığın müşteri hizmetlerine mail attım.
"24 Ağustos’ta sipariş ettiğim ... numaralı siparişim bugün 6. gün olasına rağmen elime geçmedi, bir problem olduğunu düşünüyorum. Elimde fatura numarası da olmadığı için kendim takip edemiyorum. Eğer kargoda bir problem varsa bana fatura numarasını iletirseniz kendim takip etmek istiyorum. Tedirginlik ve sabırsızlık yaşıyorum. Kitaba karşı ilgimi, heyecanımı kaybetmek üzereyim. İlgilenirseniz sevinirim"
dedim. Bu mailime cevap olarak ertesi gün;
"Merhaba ... ...;
..... numaralı siparişiniz adresinize teslim edilmek üzere Yurtiçi Kargo
şirketine verildi.
Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Dharma Yayınları"
bu otomatik mesajı gönderdiler. Bu, kitabı sipariş ettiğim gün bir kaç dakika sonra gelen otomatik mesajın aynısı! Çok sinirlendim. Müşteri hizmetlerinden yardım almak istiyorum, bilgi edinmek istiyorum, gelen mesaja bakın! Hayata olumlu bakmak için kullandığım tüm ruhsal mekanizmalarımı (pembe-siyahtan pembe olanları yani) devreye sokarak "peki, şimdi hata olduğunu fark edip yeni gönderdiniz kitabı" diye, 1 gün daha zaman tanıdım ve beklemeye karar verdim. Ama tahmin edileceği gibi gelen giden yoktu eve. Kargoyu arayıp soramazdım çünkü elimde herhangi bir belge yok sorsam "bana gelen bir şey var mı?" diye gülerler insana.

Bir gün daha geçti, kitaptan eser de yok haber de. Sabah çaresizce Dharma'nın sipariş takibini tekrar açtım. "Kargoda" yazıyor yine. (Ya sabır!) Telefon etmeye karar verdim... Aradım, bir bey çıktı...
-İyi günler, ben internet üzerinden bir sipariş verdim bugün 7. gün olmasına rağmen hâlâ siparişimi alamadım.
-Sipariş numaranız nedir?
- .....
- İsminiz ... .... mı?
-Evet
-Ben bi kargoyu arayayım size tekrar döneyim, bu cep telefonu numarası doğru mu, burdan size ulaşabilir miyim?
-Evet ulaşabilirsiniz, bekliyorum (zaten bir haftadır başka birşey bırakmadınız bana yapacak!)
5-10 dakika sonra telefonum çaldı...
-Efendim?..
- ... hanım, çok özür dileriz, sipariş bölümündeki yoğunluktan dolayı sizin siparişiniz atlanmış. Ben şimdi, kargoya veriyorum, yarın elinizde olur.
- Günlerdir bunu bekliyorum, sizin bu tedirginliği yaşatmaya hiç hakkınız yok. Bir daha olmayacak, böyle bir şey. Müşteri hizmetlerine sitemimi belirten bir mesaj atıyorum karşılık olarak otomatik mesaj yolluyorsunuz. Bu mu müşteri hizmetinden anladığınız?!
-Haklısınız, evet...
-Bir daha olmayacak... Güvenimi kaybettim, kitaba karşı ilgi ve heyecanımı da kaybettim.
-Özür dileriz, tamamen bizim hatamız, yarın elinizde olur kitap.
-Peki, iyi günler.
-İyi günler.
Konuşma böyle sona erdi, kısacık yani. Daha umutsuzluk ve hayal kırıklığı dolu günlerimin hesabını soramadan "peki" deyip kapattım. Hesabını nasıl verecekler geçen zamanın. Bu kadarcık, kuru bir özür yetecek mi? Hayır! Benim çok fazla olmasa da bir sesim var. Duyurabileceğim dostlarım var. Bu mağduriyetimde bana destek olacak 3–5 kişi de olsa var arkamda ve bu bana yeter de artar bile. Siz henüz hizmetin 'H'sinden anlamayan buna rağmen internet kitapçısı kurmaya karar veren sözde sanal kitapçı, sanalın ilerisine gidememiş kitapçı! Hâlâ işleri telefonla çözecek kadar ilkel olduğunuzu benimle birlikte 3–5 kişi de gördü. 'Ucuz etin yahnisi' sıfatını yakıştıran arkadaşlarım oldu size, siz busunuz. Suç bende gidip neyse parası vermeliydim. Ideefixe ya da kitap yurdu gibi güvenilir ve daha büyük, en azından 'hizmet' veren yerleri seçmeliydim. Kötü bir tecrübe oldu. Kitabın er ya da geç elimde olmasına sevinecek kadar duyarsız kalmak istemiyorum. Eğer iş yapıyorsanız, bu ne kadar basit bir iş olsa bile öyle iyi yapın ki kendinize hayran bırakın. Önemsiz iş yoktur, iş önemsediğin müddetçe mutluluk verir sana ve karşı tarafın memnuniyetidir dönütü de, para değil.

Umarım sizinle işim burada bitmiştir ve kredi kartı ekstremde de bir sorunla karşılaşmam. :/ Bundan sonra değil ucuz, bedava dağıtsanız sizden bir şey istemiyorum. Keşke ilk siparişimde böyle bir şeyle karşılaşmasaydım. Neyse... Umarım yazım birçok kişiye ibret olur ve siz de daha dikkatli olmaya çalışırsınız sevgili Dharma Yayıncılık.