27.2.06

Böyle Havalar

Çoklu zeka ile ilgili bir anket doldururken bir soru geldi dün aklıma. "Mevsim değişiklilkeri beni büyüler." 1-5 arası puanlar veriliyordu sorulara. Dün muhteşem bir havanın ardından hava kapandı, işten çıktığımda ılık yağmur damlaları düşüyordu yüzüme. Yerde bahardan önceki son tohumlar uçuşuyor, son kuru yapraklar düşüyor ve havada uçuşuyordu. Büyülenmemek mümkün müydü acaba Necatibey'de o koca çınarların altında?

Çocukken bu zamanlarda başlardık ip atlamaya, yakantop oynamaya. İşte şimdi bu havada kırmızı çoraplı, kırmızı tokalı ayakkabılı, ince montlu, saçları iki örgülü ya da at kuyruklu bir kız çocuğu olmayı, yeniden sokakta sıradan bir çocuk oyunun önemli karakterlerinden sadece biri olmayı isterdim.

Belki bir bitişin hatırlattığı şeyler, bir başka şehrin tarihi havası, bundan önceki son kışlar. Saçlarıma düşen tohumlar, ayaklar altında çıtırdayan son kuru yapraklar. Söyleyin mevsim değişiklikleri sizi de büyülemez mi?

BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havafa alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu guzel havalar mahvetti.

Orhan Veli