Şu Sıralar

Yıllardır boşuna müzik dinliyormuşum! Geçenlerde kulaklığım bozulunca yeni bir kulaklık almak için Sony'ye gittim. "En pahalısından ver" dedim söylemesi ayıptır :D (Zaten ucuz bir şey de...) Mükemmel çıkıyor ses, meğer cızırtılar içinde dinliyormuşum. Üstelik de sesi daha yüksek çıkıyor. Discmanin orjinal kulaklığı da sony ama bu kadar iyi çıkarmıyordu sesi. Zaten Yalçın Hoca; "hocam şu kulaklık gerçekten çok iyi al bundan" demişti, meğer bir bildiği varmış. Geçen gün yanımda oturan kadın "biraz kısar mısınız?" dedi :D ilk defa başıma geliyor, ama bozulacağıma sevindim. :)) Yaşasın artık benim de dinlediğim müzik etraftakileri rahatsız edecek kadar iyi çıkıyor diye mutlu oldum :D Sesini bir açıp bir kısıyorum ehehe.

Müzik dinlemeyi seviyorum! Merak edenler varsa hâlâ Orphaned Land'deyim (El Norra Alila), Therion (özellikle Lamuria) ve Epica (-'nın bir şarkısı: Cry for the moon) giriyor araya. Bir de geçenlerde Ayeron'un enteresan bir şarkısını (Loser) dinletti bir arkadaşım. Grubu ilk dinleyişim; çok ilginç bir gırtlak doğrusu, ben zıpalarıma kızıyordum size bağırmaktan faranjit oldum diye adamı dinleyince sözümü geri almaya karar verdim. Gırtlaktan çığlık atılabildiğine ilk kez tanık oluyorum.

Ve tabi gündemime zembille inen Sezen Aksu; "Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir." Henüz cd ye yazmadığım için evde dinlediğim Tual; Tiryakinim, Kasım, Sen ve Ben, Kadınım ve Ulan! şu sıralar playlistimin popüler parçaları.

Fotoğraf çekme çalışmalarım devam ediyor. Bugün çektiklerimden biri... :)