20.6.05

Starrider...rider...rider...

Bir yerde ya da bir şeyde tutuklu kalmak, bağımlı olmak ne kadar kötü. Hayatta birşeyler olmadan yapamamak. Kafanın içinde sana zulmeden, bağlantıların...

Bir şehre örneğin ya da en eskisinden bir acıya. Şu önümdeki tuşlara, müziğin sesine, yerinden milim kıpırdamayan çerçeve, abajur, şamdan... ne varsa! Tozlu gitara, hatta kalorifer peteğinden damlayabilecek sular için orada duran mavi bardağa...

Turkuaz KelebekVazgeçebilirsin herşeyden biliyorsun. Dumanın katranlı zehrinden arındığın gibi her esaretten, kendi kanatlarınla sıyrılabilirsin. Mutluluk kanatların onlar senin. Aç ve uç. Asi bir martı gibi değil, uçamayan bir kuğu gibi hiç değil. Tül kanatlı turkuaz bir kelebek gibi süzül kendi sonsuzluğuna. Yıldızlar gökyüzüne saçılmış, parlak herzamankinden. Bağımlılıklarından kurtulabilirsen atla yıldızın sırtına, yıldız sürücüsü değil misin sen?

Hayatta herşeyin eğlenceli olmadığını anladığında büyümüş olacaksın. Dilerim çocuk ruhunu ardında bırakmazsın yıkılırken duvarının.

Bugün özgür bıraktım duvarımdaki martıyı...