5.11.06

Dün / Bugün

Her tarafta sarı yapraklar var, o çok sevdiğim Kumrular, Necatibey hep sarı yapraklarla süslenmiş. Acı rüzgarlar esiyor bazen şemsiyeleri uçuran. Ben hızlı adımlarla geçiyorum üst üste bir kaç kez. Koşturup duruyorum bir üçgenin köşelerine. Yorgunluğumu anlatabileceğim hiç kimse yok. Ne yazık ki nefesimi sadece bir yerlere yetişmek için kullanıyorum.

Tarih tekerrürlerden ibarettir. Kaçıncı tekrarım bilmiyorum aynı izin üstündeki. Kafamı piyanonun tuşlarına vurup "olmuyor! olmuyor!" diye haykırmak istiyorum. Ve gerçekten olmuyor, doğru notaya basamıyorum.

sen beyaz ben siyah tuşlarda
gamlarımız notaya dönüşüyor atonal alışkanlıklarımızla*

...........................................................................

Sarı yaprakların üstü karla örtülmüş bu sabah. Bir sonbahar fotoğrafı çekemeden dondu tüm kuru yapraklar. Ertelememek gerektiğini defalarca ıspatlamama rağmen işte yine aynı sendromla karşı karşıyayım. Bir de düşündüm de nefesimi sadece bir yerlere yetişmek için kullanmıyorum. Zıpalara konuları yetiştirmek için de kullanıyorum. Sadece yetişmek için hızlı nefes almak yetmiyor. O yüzden sesim de kısık.

Tarih tekerrürlerden ibarettir evet. Kaçıncı tekrarı bilmiyorum aynı konuları farklı yüzlere anlatışımın. Her dakikasından deli gibi zevk almasam bir dakika durmazdım.

*Vedat Sakman - Kara Güvercin çok hoş bir şarkı, bir yerlerde rastlarsanız dinlemenizi tavsiye ederim. Bir de "Her neyse..."

iki dudak arasında birkaç hece
yorgun ve kara bir güvercin gagasında söz oluyor