23.6.05

Hatırlıyor musun?

Sabah annemin telefonuyla uyanırdık. Ben kalkmazdım sen bakarsın diye, sen de muhtemelen ben kalkarım diye düşünürdün, bir süre çalardı telefon. Sonra kim pes ederse o kalkardı ama annem pes etmezdi. Kalkan muhtemelen çayın altını yakardı ve tabiiki kumandayı kapardı. Küçük odada (stres odası koymuştuk adını) Jale'nin programını izlerdik. O zaman kim popülerse onların klipleri çıkardı, mektup yazanlar olurdu Jale'ye o da okur, istek klibi yayınlardı.

Sen harçlıklarını Free dergisine bense bisiklet tamircisine ya da aksesuarlarına yatırırdım. Odamızda senin tasarladığın bilimum ıvır zıvır vardı. Ben se kendi alanımı düzenli tutardım o kadar. Beraber ders çalıştığımız masamız vardı. Normalden biraz yüksek bir masaydı. Pek rahat edemezdik. Odanın şeklini değiştirdiğimizde onu açardık (açılarak büyüyen salon masalarına benziyordu, sadece farklı bir mekanizması vardı). Beyaz gömme dolap vardı, üst kısmında yorganlar vs. dururdu (anne ne zaman çekeceksin elini odamızdan) alt kısımında ise ikimizin ayrı gardroplarımız vardı. İçine rahat bir insan girebilecek büyüklükteydi. Bazen saklanmak için kullanırdık :) Eşek şakaları yapardık, çoğu zaman *okunu çıkarırdık. Hiç eskimeyen hafıza kaybetme numaran vardı, saatlerce sürdürür beni hasta ederdin. Ranzada yatardık, sen altta ben üstteydim. Konuştuğumuz zamanlar ben kafamı sarkıtırdım sen sırt üstü yatardın. "Milli Piyango bana çıksa ....... yaparım" oynardık.

Walkmanlerimizi hatırlıyorum, pil ve kaset kavgamızı da. Sen "New Kids On The Block" furyasına takıldıktan sonra kaset kavgası bitti ama pil kavgası hep sürdü. Sonra walkmanlerimiz bozuldu. Bir gün büyük bir müzik seti geldi eve. Rüya gibiydi, onun önünde geçti en güzel yıllarımız. O zamanlar kontrol sendeydi. Ben "Teenage Mutant Ninja Turtles" izleme taraftarı, Donatello manyağıydım. Embesil bir çocuktum haklıydın. Ama Ozan Orhon kaseti aldığın dönemi hatırlatırım sana. Mtv dönemleri sonra... ilk yabancı müzik dinleme dönemlerim o tarihlere denk gelir. Yeliz ve Filiz gelirdi, sıradaki klip kimin oynardık, bir de şu yakışıklı bu değil oynardık.

Annemlerle iyi geçinemezdin sen. Asiydin. Günlük tutardın, bazen zorla bana okurdun, bazen yalvarmama ve tehdit etmeme rağmen okumazdın. Çoğu zaman istediğimi yaptırırdım sana. Seni sinir ederdim, bir güzel dayağını da yerdim. Senden kısaydım o zamanlar. Gücüm yetmeyince ağlardım.

Günler sıcak, bomboş ama eğlenceli geçerdi. Saat 16 gibi "Judi ve Uzun Bacaklı Babam" başlardı onu izlerdik. Yüzümüzdeki gülümseme bir süre kaybolmazdı. Sonra "Portakal Yolu" başlardı onu da izlerdik. Mevsimler peş peşe dizilir hızla geçerdi. Biz büyürdük.